2 Eylül 2008 Salı

BİYOGÜVENLİK HEMEN ŞİMDİ, GIDA TOHUM HAKTIR MISIR BALONU TÜRKİYE TURUNA ÇIKIYOR

Pazartesi, 31 Mart 2008

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara (GDO) karşı uzun yıllardır etkin biçimde mücadele veren GDO'ya Hayır Platformu bileşenleri Ekoloji Kolektifi, Ziraat Mühendisleri, Çevre Mühendisleri Odası, Tüketici Hakları Derneği, Çiftçi Sendikaları, EKODER, Ankara Barosu gibi kurumlarla birlikte "Gıda Tohum Haktır, Biyogüvenlik Hemen Şimdi" kampanyasını başlattı.

Kampanya için yapılan basın açıklamasında Canlı yaşamında gereksinim duyulan birincil maddenin gıda, gıda için gereksinim duyulan birincil üretim alanının tarım, tarım için gereksinim duyulan öğelerin ise toprak, su ve tohum olduğu, Toprak, su ve tohumdan bir tanesi eksik ise gıdanın olmayacağı, gıda olmaz ise canlıların da olmayacağı vurgulandı.

Biyogüvenlik hemen şimdi kampanyası için hazırlanan eylem takvimine göre, 12.04.2008 tarihlerinde Prof. Dr. Murat Akçelik, Prof. Dr. Murat Özgen, 19.04.2008 tarihlerinde Prof. Dr. Nükhet Turgut ve Prof. Dr. Hakan Yardımcı'nın katılacağı ve hem mevcut biyogüvenlik taslağı hem de nasıl bir biyogüvenlik yasası olması konularının ayrıntılı şekilde değerlendirileceği biyogüvenlik çalıştayı yapılacak. Ankara Barosu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirilecek Çalıştay sonucunda halktan, tarımdan, çiftçiden ve ekolojiden yana bir içerikle Biyogüvenlik Yasası hazırlanacak ve Meclise sunulacak.

10-11 Mayıs 2008 tarihlerinde ise Gıda Egemenliği ve Biyogüvenlik Forumu düzenlenecek. Forumda tohumun ve gıdanın hakça paylaşılması, gıdanın demokratikleştirilmesinin ve halkın gıda üzerinde egemenlik hakkını nasıl kurabileceğini tartışılacak. Uluslararası bir katılımla gerçekleşecek çalışmanın ikinci gününde de tohum hakkı, halk sağlığı, gıda egemenliği ve biyogüvenlik konularında atölye çalışmaları yapılacak.

Kampanya Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa illerinde gezdirilecek Mısır Balonu ile de ülkemize son yıllarda giren genetiği değiştirilmiş organizmalara ve Cargill işletmesinin hukuka aykırılığına dikkat çekilerek son bulacak.

Coca Cola ve Pepsi'ye reklam cezası

Reklam Kurulu, Coca Cola ve Pepsi'ye ürün reklamlarının tüketicileri aldatıcı olduğu gerekçesiyle para cezası kararlaştırdı.

ANKA


Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu Başkanlığı, Türk-İş'e bağlı Şeker-İş Sendikası'nın yaptığı şikayet üzerine, Coca Cola ve Pepsi firmaları tarafından piyasaya sürülen ve "sıfır şeker-şekersiz maksimum tat" sloganlarıyla tanıtılan ürünün reklamlarının "tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı" nitelikte olduğuna karar verdi. Kurul, söz konusu reklamları yayından kaldırırken, iki firmaya idari para cezası verilmesini kararlaştırdı.

Türk-İş'ten yapılan açıklamada, Şeker-İş Sendikası'nın, Coca Cola ve Pepsi firmaları tarafından piyasaya sürülen ve "sıfır şeker?şekersiz maksimum tat" sloganlarıyla tanıtılan ürün reklamlarının yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle durdurulması ve gerekli yasal işlemlerin yapılması istemiyle 4 Nisan'da Reklam Kurulu'na şikayet başvurusunda bulunduğu hatırlatıldı. Şeker-İş'in yanı sıra Pankobirlik ve Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş.'nin de bu konu ile ilgili başvuru yaptığına dikkat çekilen açıklamada, konunun Reklam Kurulu'nun 12 Ağustos'ta yapılan toplantısında ele alındığı kaydedildi. Reklam Kurulu'nun Pepsi ve Coca Cola tarafından piyasaya sürülen ürün reklamlarının tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı nitelikte olduğu hükmüne vardığı belirtilen açıklamada, "Reklam Kurulu, bu şikayetle ilgili olarak söz konusu ürünlerde hiç şeker bulunmadığı izleniminin yaratıldığı ve dolayısıyla bahsi geçen reklamların tüketicileri yanıltıcı ve aldatıcı nitelikte olduğuna, bu durumun yasaya aykırı olduğuna hükmetmiştir. Kurul, reklamları veren Coca-Cola Meşrubat Pazarlama Danışmanlık Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve Pepsi Cola Servis ve Dağıtım Ltd. Şti hakkında ulusal düzeyde (60 bin YTL) idari para ve anılan reklamları durdurma cezaları verilmesini kararlaştırdı" denildi.

"PANCAR ŞEKERİ KÖTÜ ÜRÜNMÜŞ GİBİ GÖSTERİLİYOR"

Zero (sıfır) şeker veya şekersiz maksimum tat gibi sloganlarla piyasaya sürülen ve birden fazla kimyasal tatlandırıcı çeşidini içinde barındıran bazı ürünler ile içeriğinde şeker yerine nişasta bazlı şeker (NBŞ) kullanılan ürünler için yapılan yanıltıcı reklamlar yoluyla pancar şekerinin kötü ürünmüş gibi gösterilmeye çalışıldığı ifade edilen açıklamada, pancar şekerinin, Genetiği Değiştirilmiş Organizma'lı (GDO) nişasta bazlı tatlandırıcılar veya kimyasal tatlandırıcıların aksine insan sağlığına dost ve tamamen doğal tatlandırıcı olduğu vurgulandı.

Açıklamada şöyle denildi:

"Günümüzde, elde edilen ürün miktarının arttırılması, zararlılarla mücadele edilmesi gibi gayelerle geliştirilen ve genetik yapılarının değiştirilmesi nedeniyle GDO'lu olarak adlandırılan ürünlerin ve tamamen yapay olarak üretilen kimyasal tatlandırıcıların büyük bir bölümünün ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmekte, etkisi tam olarak bilinmeyenler konusunda ise bu doğrultudaki endişeler giderek güçlenmektedir. GDO'lu ürünlerin ve kimyasal tatlandırıcıların çevre sağlığı yanında, insan ve diğer canlıların sağlığı açısından da alerjiden kansere, alzhaimerdan deli danaya kadar pek çok risk taşıdığı ileri sürülüyor."